Hayatın Anlamı - Meleklerin İbadeti
Müekkel melek var bütün kainatta, vekil melek, vazifeli melekler. Bunlar ibadetin bize bir cephesini gösterecek. Meleklerin kulluğu, yani ibadeti nasıl oluyormuş bunu gösterecek.
Onların ibadetleri malumunuz ihlaslıdır. Onlarda hıyanet yoktur, onlarda ismet sıfatı vardır. Yani hata kusur, onlarda mevcut değildir. Bizim meleklerin meşrebinden bir hissemiz var. O yüzden bunların kulluğunu da bilmemiz lazım.
Meleklerin Vazifeleri
Birkaç tane meleği örnekleyelim. Nasıl ibadet ediyorlar? Yani nasıl? Emirleri uyguluyorlar, görelim.
Bulutların müekkel meleği vardır; Bulutlara nezaret eder, orada vazifelidir, orada Allah’ı tesbih ederler.
Yağmurun müekkel meleği var mıdır? Her bir tanesine kadar orada Allah’ı tesbih eden vazifeli melekler vardır.
Arşın müekkel meleği vardır. Onlara hamele-i arş denir. Hamele, hamileden bilirsiniz, taşımak demektir. Hamele-i arş ne oldu? Arşı taşımak manasında oldu. Şu an dört tane melek arşı taşımak ile vazifeli. Kıyametten sonra da bu meleklerin sayısının sekizde olacağı bize söyleniyor.
Cennet ve Cehennem Melekleri
Cennette baş vazifeli meleğin ismini bilen var mı? Rıdvan meleği. O cennetteki meleklerin efendisi.
Bir de cehennemde baş vazifeli bir melek var. O da Malik meleği. Onlar cehennemde, ya Malik bu kadar azap artık yeter diyecekmiş. Malik de onlara, sizin ebedi kalacağınız yer burası diyecekmiş.
Cehenneme gidenler hüngür hüngür, gözyaşlarıyla ağlayacaklarmış. Ve Malik ne diyecekmiş biliyor musunuz? “Ağlamanın yeri dünyaydı” diyecekmiş.
İbadetin Lezzeti
Ufak bir mesele anlatayım;
Bütün mevcudatın yaptığı ibadetin içinde Esma’ya muhatap olmanın lezzeti vardır.
Mesela ben bir ara düşündüm. Cehennemde zebaniler, azap melekleri, insanların günahlarının karşılığını onlara yaşatmakla vazifeli. Dedim ki kendilerine has nasıl bir lezzet alıyorlar acaba dedim.
Şimdi hani bazı filmlerde falan görürüz. Mesela şöyle bir vatan filmi diyelim mesela o belki biraz daha uyar. Ne olur mesela? Orada birisi yanlışlar yapar. Değil mi? Zarar verir, bir şey yapar. O noktada da böyle vazifeli birisi aradan yıllar geçtikten sonra ona hıyanetinin bedelini bir şekilde ödetir. Ve o ödetmeden sonra filmde duruşundan anladığımız kadarıyla bir lezzet alır.
Demek ki sevdiğin bir şeye hıyanetin bedelini ödettiğinde ona uygun bir lezzet alıyorsan, Allah’a kulluk etmemenin karşılığındaki hıyanetin bedelini birisine ödettiğinde, Allah’ın müntakim ismi sende tecelli ettiğinden sen kendine özel bir lezzet alıyorsun.
Biraz anlaşıldı mı? Yani bu mevcudat ibadetlerin içerisindeki lezzetin peşinden koşuyor. Kuş uçtuğunda lezzet alıyor. At koştuğunda lezzet alıyor. Melek cennette veyahut cehennemde vazifesini yaptığında lezzet alıyor. Hani her birisinin emre uymalarının altında yatan bir sebepyle kulluklarının, ibadetlerin altındaki derin lezzeti alıyorlar.
Cenaze ve Sekerat Melekleri
Salih müminlerin cenazesine iştirak eden melekler var. Vazifesi buymuş. İbadeti buymuş yani.
Şimdi Muaz Bin Cebel Efendimiz’in cenazesine Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam katıldığında parmak ucunda yürüyor. Sağ ve solu yer dışına ne oldu diyor. Görmediniz mi arştan inen melek sayısını diyor. O da hassasiyetini ifade ediyor.
Demek ki salih kulların cenazesine inin diye ibadet eden yani emir alan melekler var mıymış? Varmış.
Salih müminlerin cenazesini yıkayan melekler var mı? Var. Hatırlar mısınız? Uhud Savaşı’nda Bilal Efendimiz bağırıyor. Biz daha yeni evli olduğunu anlıyoruz. O evliliğin odasından, evinden çıkan bir sahabe efendimiz var. Hanzala Bin Ebi Amir. Hanımı şöyle söylüyor. “Gusret Hanzala” diyor. O da diyor ki çağırıldım vaktim yok diyor. Uhud’da şehit olduktan sonra Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam buyuruyor diyor ki Hanzalayı melekler gümüş tepsilerde yıkadı. Saçının ıslaklığından da sahabe o meseleyi anlıyor zaten.
Demek ki salih müminleri yıkayan, hususidir belki, belki tektir, belki çoktur bilemiyoruz ama bir örnek var elimizde. Böyle vazifeli melekler var ve bu vazifelerinden, bu ibadetlerinden lezzet alıyor.
Sekerat Melekleri
Sekeratta son halimize şahit olan melekler vardır. Kimdir? Münker. Münker, nekir kelime olarak bilinmeyen, görünmeyen demek. Yani daha önce hiç göz görmemiş. Yani nasıl bir şey tahayyül edelim işte o değil. Buyur hayal et işte o da değil. Böyle bir şeymiş. Münker, nekir mani olarak bu yani.
Eğer kişi abidse beyaz kıyafetlerde, tebessümler içerisinde bir karşılanma olacak. Eğer kişi asi ise siyah kıyafetler, hadiste nasıl diyor şimşek gibi çakan mavi gözlerle bir karşılama yaşanacak. Ama dediğim gibi böyle söylediğimizde bile onun karşılığını asla veremiyor yani.
Demek ki onlar da sekeratla vazifeliymiş.
Ölüm Meleği
Ölüm meleği var. Ölüm meleği kim? Azrail Aleyhisselam. Şimdi Kur’an’da Azrail diye geçmiyor. Melekül Meft diye geçiyor. Yani ölüm meleği diye geçiyor.
Azrail Aleyhisselam’ın vazifesi ne biliyor musun? O bizim ruhumuzun muhafızı.
Şimdi şu ölümü tekrar bir ufak hatırlatayım da. Hep yanlış biliniyor. Öldüm, uyudum, bayıldım, gittim. Ya ölüm böyle bir şey değil.
Ölünce sim kartını alacaklar. 3310’dan çıkaracaklar. iPhone 5000’e takacaklar. Sim kart aynı sim kart mı? Aynı yani ruh aynı ruh. Değişen ne? Cesedin değişecek.
Ölümde daha şuurlusun. Daha canlısın. Daha idrak sahibisin. Daha iyi göreceksin her şeyi. Tefekkürü, düşünmeyi, hesaplaşmanın her birini çok daha iyi yapacaksın. Bu dünyada iyi yapamadığım anlar var. Uyuyorum, yorgunum, aklım, şuurum gidiyor. Ölünce %100 çalışacak hepsi.
Demek ki ölmek ruhu bu yırtılabilen cesetten çıkarıp kendini has başka cesete koymaktır. Yani azrâil aleyhisselâm gelecek, sim kartı 3310’dan çıkaracak, iPhone 5000’e takacak. Daha fazla faaliyetleri olacak.
Bu dünyada ruhumun kullanabildiği ceset bu kadar. Ölüp, nasip olup cennete gidersek cennet benim cesedim olacak. Anladınız mı? Dünyadaki cesede bak. Ahiretteki cesede bak. İşte azrâil aleyhisselâm bununla mevzufmuş.
Namaz Melekleri
Devam edelim. Namazlarda Fatiha’dan sonra cemaatten daha yüksek sesle amin diyen vazifeli melekler var. Ya ne kadar çeşit var değil mi?
Hatta Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam diyor ki kimin amini? Meleklerin aminine üstün gelirse Allah onun geçmiş günahlarını bağışlar diyor.
İşte üç mezhep imamı buradan iştihat ediyor. Namazda İmam Efendi’nin Fatiha’sından sonra amin diyor. İmam Ebu Hanife de oradan ihlası anlıyor o yüzden sessiz şekilde amin diyor. Üç mezhep imamımız cehriye amin diyor. İmam Azam Ebu Hanife de hafi şekilde, gizli şekilde amin diyor.
Şimdi demek namazdan sonra Fatiha’da bekleyip de amin diyen vazifeli melek varmış. Ne yapıyorlar peki? İbadet ediyorlar. Ne yaparak? Emirlere uyarak. Emire uymak ibadet demek.
Meleklerin İnsana Hizmeti
Şimdi meleklerin çok vazifesi var ama en büyük vazifeleri insan. Ya bu melekler insana nasıl hizmet ediyor? Nasıl biliyor musunuz?
Allah Azze ve Celle’nin Ar-Rakib ismi var. Gören, her şeyi bilen, hakim olan. Meleklerin varlığına iman eden bir insan sürekli her an etrafında birileri var ya Sürekli etrafında birilerinin olduğunu bilen bir insan Allah’ın daimi gördüğü şuurunu yani ihsan şuurunu daha yüksek şekilde kazanmış oluyor.
Şimdi mesela bazı mekanlara güvenlik kamerası koyuyorlar. Ne diyorlar? Bir sürü güvenlik kamerası var ama tek merkezden biz hepsini görüyoruz. Peki orada insan ne yapıyor? Kendisine bir çekidüzen veriyor.
Hatta hani bu pasaportta kimlikte fotoğrafçıya gidiyoruz ya fotoğraf çekileceğiz. Şimdi oradaki arkadaş şık diye bir saniyelik hareket yapacak. Dur diyorsun hemen saçlar başlar böyle iyi mi diyorsun değil mi? Dur dur yakınımı da düzelteyim diyorsun. Hele bir de süslü biriyse adam bezdiriyor değil mi? Bir anlık fotoğrafa bir saat hazırlanan oluyor değil mi? Çanta böyle oldu mu? Gözlük böyle oldu mu?
Niye böyle oluyor? O anın birileri tarafından seyredileceğini bildiğin için kendine çekidüzen veriyorsun.
Demek ki meleklerin bir insana kattığı en büyük vazife bize ar-raqib ismini yani sürekli görülüyor olduğumuzun şuurunu vermek. Birisi o şuurda eksikse demek ki meleklere iman şuurunda da eksik demektir.
Ayette sıralarken Allah’a imandan sonra gelen sıra da meleklere. Çok ince bir işaret değil mi?
Kiramen Katibin
İnsanı demek ki onlarca melek takip ediyor ama iki tanesi hiç yakasını bırakmıyor. Kim onlar? Kiramen katibin. Sağda solda.
Ne yapıyorlar biliyor musun? Her şeyi yazıyor. Adımı günaha gitti. Adım yazılır mı ya? Yazıyor. Namaza vaktinde geldi. Namaz yazılır mı? Yazıyor. Her şeyi. Orucu tutarken sinirlendi insanların kalbini kırdı.Her şeyi yazıyor.
Bunların varlığını hiç hissedemiyorsak demek ki bu noktada imanımızda zayıflık vardır. Onların varlığının ibadetlerinin emirlere uymasının en büyük amacı insan.
“Meleklerin varlığına iman, Allah’ın sürekli bizi gördüğü şuurunu verir.”